GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) BÖLGESİ Proje alanı Fırat ve Dicle havzaları ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili kapsamaktadır. Bu iller Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak olarak belirlenmiştir.

Efe ve Aydın (2009) koruma odaklı bir planlama yaklaşımı ile akarsu havzalarının korunması odaklı bir bölge önerisi geliştirmişlerdir. Türkiye’deki belli başlı 26 akarsu havzasını belirleyerek bölgeleri belirlemişlerdir. 

Fonksiyonel bölgeler, şehir yönelimli bölgeler olarak tarif edilmektedir (Keskin ve Sungur, 2010). Merkezi yerler kuramından hareketle 1982 yılında, Türkiye’de de DPT Kalkınmada Öncelikli Yöreler Başkanlığı (KÖYB) tarafından bir fonksiyonel bölgeler çalışması yapılmıştır (KÖYB, 1982). 

Söz konusu tezin çıkış noktası farklı gelişmişlik düzeylerindeki illerin gruplanarak belirli bölgeleri oluşturmalarının, bölgeler arası gelişmişlik farklarını gidermek açısından etkin olabilecek bir bakış açısını yakalamakta başarısız olacağı iddiasıdır.

Sadece göç verileri kullanılarak, ilden ile hareketlere dayalı fonksiyonel bölge tespitinde bulunulmuştur. Göç verilerinin analizine göre tespit edilen fonksiyonel bölgeler harita 10’de, bu bölgelerden hareketle geliştirilen İBBS Düzey1 ve Düzey2 bölge önerileri harita 11’de gösterilmiştir.

İBBS (İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması), Türkiye’nin AB üyelik sürecinde yerine getirmekle yükümlü olduğu kriterlerden biridir. Uygulamanın amacı bölgesel politika çerçevesinin belirlenmesi, bölgelerin sosyo-ekonomik analizinin yapılması ve Avrupa düzeyinde karşılaştırılabilir bölgesel istatistik verilerin üretilmesi olarak tanımlanmıştır (Bakanlar Kurulu, 2002). 

12.11.2012 tarihli resmi gazetede yayınlanan 6360 sayılı kanun ile Türkiye’deki büyükşehir belediyesi sayısı 16’dan 29’a çıkarılmış ve büyükşehir belediyesi olan illerin idari yapısı yeniden düzenlenmiştir. Yapılan yeniden düzenleme çerçevesinde getirilen en önemli değişikliklerden biri büyükşehir belediyelerinin sınırlarının il sınırları ile eşleştirilerek, buralarda il özel idarelerinin kaldırılmasıdır.

Türkiye’de nüfusun etnik temelli olarak coğrafi dağılımını gösteren, kamu kullanımına açık resmi bir doküman bulunmamaktadır. Bu nedenle Türkiye’de yaşayan farklı etnik kimliklerdeki nüfusun yoğunlaştığı bölgeler ve toplam nüfusa oranları tam olarak bilinememektedir. 

DPT’nin, sonrasında ise kalkınma bakanlığının yürüttüğü il ve ilçelerin sosyoekonomik gelişmişlik düzeyinin belirlenmesi çalışması, gelişmişlik düzeyinin ölçülmesinde kişi başı GSYH’nin tek başına yeterli bir gösterge olmadığından hareketle farklı alanlardan seçilmiş 58 değişkenin (2003 sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması) değerlendirilmesinden oluşmaktadır.