Helsinki Yurttaşlar Derneği (hYd) olarak 90'ların sonundan bu yana yerel demokrasinin güçlenmesi ve kamu idaresinin âdem-i merkeziyetçi şekilde reformu, önemsediğimiz meselelerden biri olageldi. Bu alanda çeşitli çalışmalar gerçekleştirmeye de olanaklar ölçüsünde gayret ettik. 

Bölgesel İdare Yerel Demokrasi Projesi, yerel demokrasi, merkez ve yerel kamu idaresi arasında kaynak, yetki ve sorumluluk paylaşımı, desantralizasyon ve yerel/bölgesel yönetim veya giderek yaygınlaşan tabiriyle "yönetişim" meselesine odaklanan bir çalışma olarak tasarlandı. Projenin temel amacı, yerel ölçekte kamu politikası süreçlerinde sivil toplumun müdahilliğini ve sivil toplum ile kamu idaresi arasında işbirliğini güçlendirmeye yarayacak bir model ve usul oluşturmak... Bu bağlamda, yerel meseleleri kuşatan farklı güç ve çıkar ilişkilerini çok taraflı bir analizle ele alarak, açık ve şeffaf bilgi paylaşımını ve kamu yararını öngören yerel politikaların tasarlanması, uygulanması ve takibinde sivil toplum inisiyatifini ve yerinde, etkin müdahale pratik ve usullerini geliştirmek, bu yönde somut bir tecrübe ve birikim oluşturmak hedefleniyor. 

Türkiye'de yerel demokrasinin yerleşmesini ve gelişmesini zorlaştıran iki ana direnç ekseninden bahsedilebilir. İlki “kamu idaresinin reformu”na yönelik olarak merkezi yasal/idari sistem mekanizmalarının ve yerleşik teamüllerin kuşattığı siyasi ve bürokratik eksen. İkinci eksen ise toplumsal alanda tezahür ediyor. Yerelleşmeye ve merkezin yerele bu anlamda yetki devrine dair toplumsal ilgi, talep ve dinamikler, kısmen mevcut resmi yapı ve idari zihniyetin doğrultusunda ilerliyor. Bir diğer yandan toplumsal tartışma, genel kamuoyu nezdindeki – örneğin, “demokratik özerklik” ve bununla bağdaştırılan “bölünme” söylemi üzerinden - ikircikli algılar ve somut bilgi temeline oturmayan makro-politik düzleme ilişkin yaygın endişeler etrafında kümeleniyor. Yerel demokrasinin toplumsal – sivil – alanda sahiplenilmesini engelleyen ve zorlaştıran önemli bir başka faktör de bu alana yönelik sivil çaba ve yatırımların ciddi bir getirisi olacağına, bir dönüşüm yaratacağına dair beklentilerin düşüklüğü... Yerel yönetimlerin merkezi/makro-siyaset alanına sıçrama tahtasından öte pek bir hükmü olmayan ve yereldeki gündelik hayat üzerinde dönüştürücü, somut, işlevsel, kalıcı etkiler, usul ve tecrübeler yaratmayan çerçevesi ve işleyişi… Kamusal süreçlerin toplumsal ayağının zayıflığı buna bağlanabilir. 

Proje, bu açığı da dikkate alarak, gündelik hayatı etkileyen elle tutulur yerel meselelere ilişkin dinamikleri ve meselelere yönelik politika süreçlerine doğrudan müdahil olma kulvarlarını görünür, anlaşılır ve tartışılabilir kılacak kolektif bir bilgilenme, öğrenme ve uygulama süreci olarak kurgulandı. Çalışma, yerel ahalinin farklı kesimleri ile örgütlü sivil toplumun yerel/bölgesel politikalara müdahil olma araçlarını geliştirecek, yerel/bölgesel ölçekte kamu-sivil toplum diyalogunu ve farklı çıkar ve ilgi grupları arasındaki tartışmayı kolaylaştıracak, bu müzakere süreçlerine “müştereklerin korunmasına öncelik veren bir kamu yararı yaklaşımı” zemininde kılavuzluk edecek bir çalışma modeli ve örnek uygulamalardan devşirilecek usuller önererek ilerlemeye gayret edildi.  

Proje kapsamında Türkiye’nin bölgesel kalkınma alanları ile su havzaları göz önüne alınarak belirlenmiş bölgelerinde toplam 14 adet çalışma toplantısı düzenlendi. Bu toplantılarda, yerel ölçekte bir örnek meselenin anlaşılması, çözümlenmesi ve müdahale süreçleri ele alındı ve bu vakadan yola çıkarak bölgesel bir meseleye ilişkin politikaların geliştirilmesine odaklanılmaya çalışıldı. Toplam yedi bölgesel kümede yerel politika meselelerini (kamu/özel yatırımları, kalkınma planları, ekolojik ve sosyal meseleler gibi kamusal yarar eksenlerini) ve politika oluşturma, uygulama ve değerlendirme süreçlerini sivil-kamu işbirliği üzerinden ele aldığımız bu proje kapsamında, ayrıca evvelce farklı alanlarda uygulamayı denediğimiz "network analysis/ mapping" yazılımı geliştirildi (www.graphcommons.com). Bu yazılımın da yardımıyla, çalışmalarda yerel gündem konusu sorun alanlarına yönelik etkin teşhis, strateji geliştirme ve müdahil olma yöntemleri üzerine atölye çalışmaları yürütüldü. Çalışmaların, yerel ölçekte ilgi uyandırması, ilham verici olabilmesi ve sahiplenilmesini sağlamak amacıyla, söz konusu yerel bağlamdaki somut bir mevzuya odaklanmasına ve mevcut katılım süreçlerine de öncelik verildi.  

Her atölye için o atölyenin üzerine yoğunlaşacağı yerel-bölgesel seviyede sosyo-ekonomik "kalkınma", kamu hizmetleri ve yatırımları ve ekoloji mevzularına ilişkin ön araştırma yapıldı. Atölyeler bu ön araştırma eksenleri üzerine inşa edildi. Söz konusu atölyeler sonucunda yerel yönetimde sivil-kamu diyalogu ve işbirliği mekanizmalarını meşgul eden sorun alanlarına dair vaka haritaları hazırlandı. 

Yerel yönetim ve politika süreçlerinin demokratikleşmesi bağlamında kolektif ağ analizi ve toplumsal meselelerin haritalanması ve projenin genel çerçevesi ve kazanımları üzerine bilgi broşürleri hazırlandı. 

STK’lar, akademi, kamu kuruluşları, medya ve ilgili diğer taraf gruplarla yürütülen çalışmaları kamuoyunda duyurmak amacıyla basınla buluşmalar düzenlendi. 

Ağ haritalama yazılımı ile ve benzer çalışmalardan derlenen çeşitli “online” araçları da ihtiva eden bir web portalı (yereldemokrasi.net) hazırlandı.

Yerelde faaliyet gösteren STK’lara yönelik olarak kamu teşkilatı ve işleyişine dair yasal/idari “okur-yazarlık” yayınları hazırlandı. 

1 Ağustos 2013'te başlayıp 29 Şubat 2016 tarihinde sona erecek olan bu çalışma, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından destekleniyor. Proje Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV), Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği (STGM), Yaşama Dair Vakıf (YADA), İstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Birimi ile Kapasite Geliştirme Derneği'nin de yürüttüğü paralel çalışmalardan müteşekkil bir ortaklık çerçevesinde yer alıyor.