Mahalle yaşadığımız en eski yerleşim birimlerinden birisidir. Mahalle bizim yaşam kültürümüzün ve siyasal yaşamımızın bir parçasıdır. Toplumsal kaynaşma ve dayanışma mahallede başlar. Toplumsal yaşamın demokratik yansıması olarak muhtarlık kurumu ortaya çıkmıştır.
Mahalle Muhtarlığı bize özgü bir kurumdur. Osmanlı Döneminde 19. yüzyılın başında, İstanbul’da Fatih semtinde oturan Türk-Müslüman ahalinin Sultandan izin almadan kendi başlarına oluşturdukları bir kurumdur. Daha sonraları II. Mahmut zamanında 1829’da çıkarılan bir kanunla, muhtarlık resmiyet kazanmıştır. Bu düzenleme ile daha önce muhtarlık görevini yürüten imamların mahalle içindeki rolü ikinci dereceye düşmüştür. Böylece, mahallede sekülerleşme başlamıştır. Muhtarlık, bugün Türkiye’nin yanında bazı eski Osmanlı topraklarında da varlığını sürdürmektedir.
Mahalle muhtarlığının yöneticileri; muhtar ve ihtiyar heyeti halk tarafından doğrudan seçilir. Muhtarlık, hem merkezi, hem de yerel yönetimin bir parçası olmakla birlikte aynı zamanda da bu yönetimlere karşı, mahalle halkının bir temsilcisi olarak görev üstlenen yarı sivil-yarı resmi demokratik bir kurumdur. Muhtarlığın bütçesi yoktur, hukuki özerkliği de sınırlıdır.
Bu kitapçıkta, muhtarların çeşitli kanunlarla onlara yüklenen görevler yerine, muhtarlığın kent içindeki rolü ve işlevi iki ayrı açıdan ele alınacaktır. Bunlardan birincisinde yerel yönetimin bir parçası olmasından kaynaklanan hak, görev, yetki ve sorumlulukları irdelenecektir. İkincisinde ise, muhtarın mahalle halkının temsilcisi olarak onların bireysel veya topluluğu ilgilendiren sorun ve şikâyetleri konusunda ‘’yerel kamu denetçisi- mahalle ombudsmanı’’ rolü üzerinde durulacaktır.