Bölgesel İdare ve Yerel Demokrasi Projesi’nin Batı Karadeniz alt bölgelerindeki (TR83 - Amasya, Çorum, Samsun, Tokat ve TR82 - Kastamonu, Çankırı, Sinop) istişare toplantıları 2015 yılında gerçekleştirildi. Samsun’da yapılan ilk toplantının tartışma çerçevesi “Orta Karadeniz’de Kırsal Kalkınmanın Rolü: Tarım Topraklarının Korunmasında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları”, Sinop’ta yapılan toplantının başlığı ise “Kuzey Anadolu’da Kalkınma Öncelikleri ve Kamusal Yatırımların Bölgeye Etkisi” idi.
Toplantıların hazırlık aşamasında, ilk olarak istatistiki veri tabanlarından elde edilen veriler, ilgili kalkınma ajansları, bakanlıklar ve diğer kurumların hazırlamış olduğu raporlar ve akademik çalışmalar incelenerek bölgelerin bütününe dair bir değerlendirme yapıldı. Her iki bölgenin de hızla yaşlanan bir nüfusa sahip olduğu, genç ve eğitimli nüfusunu bölge içerisinde istihdam edemediği, işgücüne katılımın düşmesi ve tarımsal yapıların çözülmesiyle birlikte önümüzdeki yıllarda etkisini daha fazla hissettirecek bir yoksulluk olgusuyla karşı karşıya olduğu tespit edildi. Ardından, bölgelere yapılan ziyaretler, toplumsal aktörlerle yapılan görüşmeler ve yerel basının taranması sonucu aktif yurttaş katılımı bekleyen sorun odaklarının belirlemesine çalışıldı. Bu gözlem ve incelemeler sonucunda gerek ilgili kalkınma ajansları tarafından oluşturulan bölgesel kalkınma stratejilerinin gerekse de Türkiye’nin kalkınmasına ilişkin temel stratejileri belirleyen çerçeve metin olan Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi’nin hedef ve beklentilerinin bölgenin nüfus yapısına, sermaye birikimlerinin mevcut durumuna ve sürdürülebilir toplumsal gelişme potansiyellerine tam olarak karşılık gelmediği saptandı. Mevcut strateji belgelerinde Batı ve Orta Karadeniz bölgeleri için genellikle istihdam ve ekonomik gelişme ile ilişkilendirilen sanayi, dış ticaret ve lojistik merkezli ekonomik büyüme modelinin benimsendiği göze çarpıyordu. Ancak bu kalkınma stratejilerinin yerel aktörlerin çok sınırlı katılımlarıyla hazırlandığı, kabul edilen ekonomik büyüme modeli uyarınca gündeme alınan projelerin ise yurttaşların bilgilendirilmesi ve talepleri gözetilmeden yürürlüğe sokulduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca her iki bölgenin de doğal tarım için gerekli nüfus, çevre ve toprak özelliklerine sahip olmakla birlikte bu potansiyellerini yeterince değerlendiremedikleri, tarım arazilerini koruyamadıkları tespit edildi. Yine her iki bölgenin de ekolojik dengelerini ve doğal zenginliklerini koruyarak turizm faaliyetlerini geliştirme imkânlarını kullanamadıkları görüldü.
TR 83 bölgesinde yapılan ilk toplantı, 3 Ocak 2015’te Samsun’da kentten ve yakın çevresinden toplam 45 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Katılımcıların 11’i kamu kurumlarından temsilcilerdi. Toplantıya kamu kurumlarından Samsun Büyükşehir Belediyesi, TÜİK Samsun Bölge Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı yetkilileri katıldı. Ayrıca Samsun Barosu, TEMA Vakfı, Mimarlar Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Samsun Çevre Birlikteliği, Terme Çevre Platformu, TOSYÖV, Atakum Kent Konseyi, Deniz Temiz Derneği’nden temsilciler ve çiftçi, mühendis, sanayici gibi meslek erbabı vatandaşlar, gazeteciler ve akademisyenler de toplantı katılımcıları arasında yer aldı.
TR 82 bölgesindeki ikinci toplantı ise 17 Ekim 2015 tarihinde Sinop’ta toplam 41 kişinin katılımı ile düzenlendi. Davet edilen 33 kamu kurumu temsilcisinden sadece üçü toplantıya katılacağını bildirmesine rağmen katılmadılar. Toplantıya katılanlar arasında Sinop Gazeteciler Cemiyeti, Sinop Hemşerilik ve Dostluk Derneği, Sinop Çevre Dostları Derneği, sinopbizim.org, TEMA Vakfı, Yeşil Gerze Çevre Platformu, Samsun Çevre Birlikteliği, Eğitim Sen, Sağlık Emekçileri Sendikası, Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şubesi, Terme Çevre Platformu, Ayancık Çevre Koruma Derneği, CHP Sinop İl Başkanlığı ve Sinop Nükleer Karşıtı Platform temsilcileri ve üyeleriyle birlikte akademisyenler ve gazeteciler bulunuyordu. Toplantıda ayrıca İnceburun’da kurulması rivayet edilen nükleer santralin işletmesine talip Fransız kamu şirketi GDF Suez’in iletişim ajansı Dokuzuncu Sanad’dan bir temsilci de yer aldı.
Bölgesel İdare ve Yerel Demokrasi Projesi’nin Batı Karadeniz alt bölgeleri ayağında yürüttüğümüz çalışma ve toplantılar sonucunda gözlemlediğimiz temel sorunlardan biri, söz konusu bölgelerin temel sorunlarının tespiti ve bu sorunların giderilmesi için öngörülen yerel politikaların tasarlanması, uygulanması ve takibi hususunda, gerek merkez ve yerel kamu idaresi arasında gerekse de kamu yöneticileri ve yurttaşlar arasında işbirliği, katılımcılık, yetki ve sorumluluk paylaşımı konularında ortak bir anlayış ve tecrübe birikiminin gelişmemiş olduğudur. Yerel ölçekte yurttaşların gündelik hayatlarını ilgilendiren meselelere yönelik politika süreçlerinde sivil toplumun müdahil olma imkânlarını oluşturacak mekanizmalar oluşmadığı gibi bunu kolaylaştıracak bir siyasi kültür ve anlayışın da gelişmediği görülüyor.
Yerel yatırımların planlaması, üzerinde durduğumuz Samsun lojistik köy, Terme termik santrali ve Sinop’ta kurulacağı rivayet edilen nükleer santral projesi örneklerinin gösterdiği gibi büyük ölçüde merkeziyetçi yöntemlerle, Ankara üzerinden, gerçekleştiriliyor. Karşı çıkılan, endişeler yaratan, ya da en azından hakkında pek fazla şey bilinmeyen projelere dair muhatap bulamama yerel halkın karşılaştığı problemlerin başında geliyor. Bu durum, yerel ahalinin devlet ve bürokrasiye karşı duyduğu kuşku ve güvensizliği arttırıyor. Vatandaşların kamu politikalarına katılım imkânının son derece sınırlı olduğu gerçeğinin yerel yönetimler ve yerel kamu idaresi tarafından da kabul edildiği görülüyor. Yurttaşların, yaşam alanlarında karşılaştıkları gündelik sorunları merkez ve yerel kamu idaresiyle paylaşma ve müzakere etme imkânlarını, tecrübelerini ve becerilerini geliştirme amacı taşıyan bu toplantılara kamu kesiminden katılımın zayıf olması ve ikincil düzeydeki kamu görevlileriyle sınırlı kalması da bu tespitlerimizi doğruluyor.