SONER AYDIN

Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde, yerel yönetim ve bir yurttaş örgütlenmesi olarak kooperatiflerin nasıl işbirliği kurduğu ve bu işbirliğinin katılımcı kent yönetişimini nasıl güçlendirdiği konuşuldu. 2 oturum halinde düzenlenen panelin ilk bölümünde Kadın Emeği Değerlendirme Vakfı üyesi Bahar Yalçın, Muğla Karyalılar Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Başkanı Reşat Uygun ve Kalkınma Atölyesi üyesi Ertan Karabıyık konuştu. Panelin moderatörlüğünü ise Ayşegül Yılgör yaptı.

“SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYAN KADINLAR KOOPERATİFLEŞTİ”
İlk olarak konuşma yapan Bahar Yalçın, kadın kooperatiflerinin ne olduğunu, belediyelerle nasıl bir işbirliği içerisinde olabileceği ve böyle bir ilişkinin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından nasıl bir katkı sunacağını anlattı. Kadın Kooperatifleri’nin sadece kadınlar oluşan bir kooperatif algısının yanlış olduğunu dile getiren Yalçın, “Kamunun hizmetlerinden daha eksik faydalandığında, yoksulluğu daha fazla çektiği noktada kendilerine çözüm ararken, buldukları bir yöntem. Kadın Kooperatiflerinin elbette ki ekonomik bir amacı var diğer bir taraftan da sosyal bir iyileşmeyi amaçlıyor. Kadınlar toplumdaki bazı dezavantajları aşmak istiyor. 2015’te yapılan araştırmaya göre, 40 yaş üstü, yüzde 75’i çocuklu, eğitim durumu farklı seviyelere dağılmış olan kadınlar var. El üretimi ağırlıklı ama kadınlar faklı üretimlerde bulunuyorlar. Bakım merkezilerinde üretim yapıyorlar. Enerji alanına girmeye başlıyorlar. Turizm alanı yeni bir girişim. Kendi aralarında dayanışma artıyor. Sorunlarına çözüm üretiyorlar. Yönetimlerle kooperatiflerin çalışma konusu önemli bir nokta. Bugüne kadar aile, çocuk bakım merkezleri, satış noktalarının, bazı işletmelerin tahsis edilmesi, ortak protokoller, ürün alımı gibi yürütülen ortak çalışmalar var. Ama bu çalışmalar çeşitlenebilir. Kadınlarla belediyelerin bir araya gelmesi ile bulundukları yerlerde ihtiyaç tespitinden, çözüm üretilmesine kadar birçok alanda ortak çalışma yapılabilir” dedi.

“YENİLENEBİLİR ENERJİ KOOPERATİFLERİ İLE NÜKLEER SANTRALLERE GEREK KALMAZ”
Muğla Karyalılar Yenilenebilir Enerji Kooperatifi Başkanı Reşat Uygun ise Yenilenebilir Enerji Kooperatifinin ne olduğunu, belediye ile ilişkisinin ve enerjini tabana yayılmasının katkısının ne olacağını anlattı. Enerji üretiminin kooperatifleşmesi konusunun Türkiye’de yeni bir girişim olduğunun bilgisini veren Uygun, “Çok da yaygınlaşması gereken bir kooperatifleşme türü değil. Yurttaşlar ve belediyeler olarak bir enerji demokrasisi oluşturulabilir. Enerji büyük devletlerin elinde fosil yakıtlardan elde ediliyor. Fosil yakıtlardan elde edilen enerji kaynakları da küresel iklim değişikliği ile birlikte birçok olumsuzluğu beraberinde getiriyor. Yenilebilir enerji kooperatifçiliği dünya da yaygın. Bizim ülkemizde şirketlerden alınıp tabana yayılmasıdır enerji kooperatifçiliği. Yani enerjiyi tüketen bizlerin aynı zamanda enerjiyi üreten bir organizasyondur aslında. Yani üreten de tüketen de biz olacağız. Enerjiyi şirketlerden kopartıp kendi enerjimizi üreten organizasyonlar kuracağız. Kooperatifleşme bunlardan bir tanesi. İlk enerji kooperatifi Belçika’da 1991’de kuruluyor. Belçika’da hükümet tarafından 200 nükleer santral kurulacağı söyleniyor. Bunun üzerine yurttaşlar ayağa kalkıyor ve ‘nükleer santrallerin üreteceği elektriği üreteceğiz’ deyip enerji kooperatiflerini kuruyorlar. Danimarka’da rüzgar santralleri kuruluyor ve enerjisinin yüzde 44’ünü rüzgar santrallerinden karşılıyor. 50 bin üyeli enerji kooperatifleri var. Enerji sektörü kazanmadığı hiçbir yerde olmaz. Gelirler Mersin’de, Sinop’ta olduğu gibi nükleer santraller dayatırlar. En son 2018’de yayınlanan enerji raporunda Almanya’da yenilenebilir enerjinin katkısı 102 Gb’a oluşmuş. Avrupa Birliği’nde (AB) üretilen enerji nüfusun neredeyse yüzde 40’ına ulaşmış durumda. Bu elektrik üretiminde nükleer santral yüzde 5’lerde kalıyor. Biz elimizi taşın altına koyup sorumluluk alabilecek miyiz? Yerelde enerji özerkliği sağlıyorsunuz. İhtiyacınız kadar enerji üretiyorsunuz. Kimseye ihtiyacınız kalmıyor” diye konuştu.

“BİLİNÇSİZCE ORTAYA ÇIKAN KOOPERATİFLER ZARAR VERİYOR”
Kalkınma Atölyesi üyesi Ertan Karabıyık da, kooperatifleşmenin önemini anlattı. 31 Mart seçimlerinden sonra kooperatifçilik rüzgarının şiddetli esmeye başladığını dile getiren Karabıyık, “Her hafta birileri bize geliyor ve kooperatifçiliği anlatmamızı istiyor. Kendi işimizi yapamaz hale geldik. Bu rüzgarın çerçevesine baktığımızda belediyeler ana aktörler olarak öne çıkıyor. Belediyeler kadınlar adına kooperatifler kuruyor. Valilikler, kaymakamlıklar, şirketler kadın kooperatifi kuruyor. Yüzlerce kooperatif var. Bunlar kooperatif değil. Bunlar başkalarının düşündüğü, bir proje yazdığı ve bunun çıktısı olan örgütler. O yüzden diyoruz ki hepsini kapatın. Bu anlayış Türkiye’ye zarar vermeye başladı. Çünkü Türkiye’de 80 bin kooperatif var ve yarısı aktif. Biz kooperatif hikayesi yazmak istiyorduk ve ancak Türkiye’de hikayesi yazılacak bir kooperatif bulamadık. O yüzden hep yurt dışından yazıyorduk. Türkiye’de kadın kooperatifleri kadınlara zarar vermeye başladı. Mahkeme aşamasına gelmiştir bir çoğu. Kooperatifin 170 yıllık hikayesi var. Belediyeler hizmetlerini kooperatiflerden almaya çalışsınlar” ifadelerine yer verdi.

“ÜLKEMİZDE GERÇEK KOOPERATİFÇİLİK YAPILMIYOR”
Mezitli Başkanı Neşet Tarhan, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV), Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği ve Yurttaşlık Derneği ortaklığı ile düzenlediği “Katılımcı Kent Yönetişimi için Yerel Yönetim ve Kooperatif İşbirliği” konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Panele katılan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Dünyada kooperatifçilik sürecini anlattı. Sosyal devlet anlayışının yerleşmediği ülkelerde kooperatifçiliğin gelişmediğine öncelikle dikkat çeken Başkan Tarhan, şu an ülkemizde gerçek kooperatifçiliğin yapılamadığına işaret etti. Mezitli’de tarımsal üretimin güçlenmesi için yapılan çalışmalara da değinen Başkan Tarhan, “Biz belediye olarak günümüz şartlarında elimizden geldiği kadarıyla mücadele vermeye çalışıyoruz. ‘Gönüllü Evlerimiz’ var. 12 Gönüllü Evimizde yüzde 90’ı kadınlardan oluşan gönüllülerimiz üretim yapıp çocuk okutuyorlar. Yine ‘Gönüllü Seramız’ var. Orada 3 arkadaşımız harikalar yaratıyor. Nedense bu sayıyı yükseltemedik. Zorla kooperatifçilik olmaz gönüllülüğe dayalı olmalı. Biz de 9 farklı yerde 650 civarında kadınımızın yararlandığı bir ‘Kadın Üretici Pazarlarımızı’ kurduk. Tam olarak kooperatifçilik anlayışını yerleştiremedik ama orada tezgâh açan kadınlarımız çok mutlu” diye konuştu.

Haber Kaynağı: http://www.mersinhaberci.com/haber/18199/mersinde-yerel-yonetim-ve-kooperatif-isbirligi-konusuldu.html