Güvenlik devletin sağlaması beklenen en önemli hizmetlerden biridir. Ancak daha da önemlisi güvenli bir yaşam sürmek bir insanın temel haklarından biridir. Birçok farklı şekilde güvenliğin sağlanmasına dönük önlemleri almakla yükümlü olan, Anayasa’da belirtildiği gibi, devlettir. Bunun yanında herkesin özgür bir yaşam sürmesi de hem Anayasamız hem de AİHS tarafından güvence altına alınmıştır. Güvenliğin sağlanması çoğu zaman özgürlüklerin kısıtlanması eğilimini doğurur bu nedenledir ki güvenlik hakkı özgürlüklerden bağımsız olarak düşünülemez. Yalnız belli koşullar altından kişilerin özgürlük hakları ellerinden alınabilir. Bu durumlar da mahkeme kararları, salgın hastalık tehlikesi, göz altına alınma, vs. gibi olağanüstü durumlar olabilir. Can ve mal güvenliğine ve kişinin özgürlüğünü kısıtlayıcı hareketlere dair verilecek cezalar TCK’da ayrıntılı olarak düzenlenir. Örneğin, kişinin özgürlüğünün ihlal edilmesi TCK’da ‘Hürriyete Karşı Suçlar’ başlığı altında tanımlanır. Bunlar tehdit, şantaj veya cebir yoluyla olabilir.

Örnek: 2011 yılında Yargıtay’ın onadığı bir karara göre mağdur 8 kişi tarafından boş bir arazide kendisine ait araçla birlikte alıkonulmuş ve hürriyeti elinden alındığı gerekçesiyle bu kişilere dava açmıştır. Sonuç olarak mahkeme sanıkları TCK 109. Md.’den yargılamış ve suçlu bulmuştur. Bu madde ‘Hürriyete Karşı Suçlar’ başlığı altında verilecek cezaları düzenlemektedir. 

Soru: Kolluk görevlisine kimlik bilgilerimi söylemek zorunda mıyım?
Cevap:
Kolluk görevlisi sizi durdurabilir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir. Sizi durduran ve kimliğinizi göstermenizi isteyen kişi sivil giyimli ise mutlaka polis olduğunu belirleyen belgeyi görmek istediğinizi söyleyin. Kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra sizden kimliğinizin veya araçta iseniz ehliyetinizin de gösterilmesini isteyebilir. Kolluk görevlisi, kimliğinizi verin diyemez, sadece göstermenizi isteyebilir. 

Soru: Yakalama ve gözaltı nedir? Bu durumda haklarım nelerdir?
Cevap:
Yakalama ancak kamu güvenliğini ve kamu düzenini tehdit eden bir durumda yurttaşın bedenine ya da hayatına yönelik tehlike durumunda gerçekleştirilir. Ortada, kontrol altına alınması, denetlenmesi, kişinin suç işlediği yönünde kuvvetli bir delil varsa o kişinin gözaltına ya da muhafaza altına alınmasından önce özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanması ve idarece denetim altına alınması kişinin yakalanması demektir. Yakalama sırasında da hakaret, darp, yaralama, taciz, tehdit, kötü muamele gibi davranışlar suçtur. Psikolojik ve fiziki şiddet uygulandığında  kolluk görevlileri yetkisini aşmış demektir. 

Kelepçe takılması, dar koşullara bağlı bir istisna haline getirilmiştir. Kişinin kaçması, kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlüğü bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin bulunması halinde kolluk görevlisinin takdirine bırakılmıştır. Ancak koşullar oluşmadan kelepçe takılması hukuka aykırılık oluşturur. Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. 

Yakalama işlemi gerçekleştiği anda öncelikle neyle suçlandığınızı öğrenme hakkınız vardır. Kolluk görevlileri tarafından, yakalanma sebebiniz ve hakkınızdaki iddialar ile susma ve avukattan yararlanma, yakalanmaya itiraz etme hakkınız ve bu hakkı nasıl kullanacağınız  derhal bildirilmelidir. Avukatınız varsa avukatınızın, avukatınız yok ise barodan ücretsiz olarak görevlendirilecek bir avukatın yanınızda bulunmasını isteyebilirsiniz. Avukattan yararlanma hakkınız hatırlatılmasa dahi, barodan avukat talebinizin olduğunu derhal bildirmelisiniz. Kolluk görevlilerince avukat talebiniz baroya iletilmek zorundadır. Yakalanma anından ifade verme işlemine kadar kimlik bilgileriniz (ad, soyad, TC kimlik numarası) dışında hiçbir bilgi vermek zorunda değilsiniz, avukatınızı bekleme hakkınız vardır.

Yakalandığınız, gözaltına alındığınız veya gözaltı süreniz uzatıldığı takdirde Cumhuriyet Savcısı’nın emriyle, gecikmeksizin bir yakınınıza veya belirlediğiniz kişiye haber verilmesi gerekmektedir. Bu haberleşme kolluk kuvvetlerine bildireceğiniz kişinin telefonu yoluyla, telefon numarasının bilinmemesi halinde ilgili yer kolluğu vasıtasıyla yapılmaktadır. Kolluk görevlilerine yakınınızın veya haber vermek istediğiniz kişinin telefon numarasını bildirmek haber verme işlemini hızlandıracaktır. “Yakınına Haber Verme Tutanağı” dosyanızda bulunacaktır.

Yakalanmanız ve Emniyet Müdürlüğü'ne götürülmeniz sırasında,  kaçmanızı, kendinize veya başkalarına zarar vermenizi önlemek amacıyla kaba üst araması yapılır. Fakat bu üst araması silah ve bunun gibi unsurların bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ile sınırlıdır. Kadın göstericinin üst araması kadın memur tarafından yapılır. Yakalama bir evin içinde gerçekleştirilmişse, zarar vermeyi önleyecek tedbir niteliğinde, suç ile sınırlı, dar kapsamlı bir arama yetkisi doğurur. 

Yakalama işleminden sonra gözaltı birimine getirildiğinizde ise, üzerinizde arama yapılarak, öncelikle kendinize zarar verebilecek kemer, kravat, ip, kesici ve delici alet gibi nesnelerden arındırılırsınız. Üzerinizden çıkan eşya, cep telefonu ve para muhafaza altına alınır. Paranın nev’i, seri numarası ve miktarı, eşyanın vasıfları ve markasını belirten bir tutanak düzenlenir. Bu evrakın bir sureti tarafınıza derhal verilmelidir.

Eğer sayılan durumlardan biri ya da birkaçı gerçekleşirse, dikkat edilmesi gereken;  yargı aşaması için delil toplamaktır. Kolluk görevlisinin kask veya sicil numarası, görüntü ve ses kaydı, darp ve kötü muamele sonucu vücutta oluşan izlerin sağlık raporunda belirtilmesi, yakalama tutanağının (yer, zaman, yakalamayı gerçekleştiren kolluk görevlisi bilgileri bakımından)  gerçekle örtüşmesi yargı aşaması için önemlidir. 

Soru: Yakalama gerçekleştikten sonra neler olur?
Cevap:
Yakalanma anındaki sağlık durumunuzun tespiti için, Adli Tıp Kurumu veya resmi sağlık kuruluşlarına götürülürsünüz.

Sağlık raporu alındıktan sonra ifadenizin alınması için Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürsünüz. Götürülme esnasında herhangi sivil ya da üniformalı kolluk görevlisinin yakalama sebebi olay hakkında bilgi ve ifade vermenizi isteme yetkisi yoktur.

Emniyet Müdürlüğü'ne getirildikten sonra Cumhuriyet Savcısı, gözaltına alınmanıza karar vermezse derhal serbest bırakılırsınız. Serbest bırakılmanız halinde "serbest bırakılma tutanağı" hazırlanmalıdır. Bu tutanağı mutlaka ve derhal isteyin.

Cumhuriyet Savcısı’nın emri ile serbest bırakılmazsanız, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınırsınız. Gözaltı aşamasında belirtilen yasal sürelerin geçmesinden sonra hâkim kararı bulunmadıkça özgürlüğünüz kısıtlanamaz.

Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet Savcısının yazılı emrine karşı itiraz hakkınız bulunmaktadır. Serbest bırakılmayı sağlamak için bizzat ya da avukatınız, eşiniz veya birinci ve ikinci dereceden akrabalarınız aracılığıyla Sulh Ceza Hakimine başvurabilirsiniz. Başvurunuz 24 saat dolmadan sonuçlandırılmalıdır. 

Soru: Gözaltı nedir?
Cevap:
Kanunun verdiği yetkiye göre yakalanan kişinin hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, adli mercilere teslimine veya serbest bırakılmasına kadar kanuni süre içerisinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulması eylemine gözaltına alma denir. Hakkınızda bir soruşturma varsa; gözaltı soruşturma yönünden zorunluysa ve suçu işlediğinizi düşündürecek deliller varsa gözaltına alınabilirsiniz. Gözaltı süreleri değişebilmektedir. Ancak tek bir kişinin suç işlediği düşünülüyorsa 12 saat yol süresi olmak üzere en fazla 36 saat gözaltında kalırsınız. Toplu olarak işlenen bir suç olduğu düşünülüyorsa suçlarda bu süre Cumhuriyet Savcısının yazılı emriyle en fazla 72 saat uzatılabilir. En geç bu sürelerin sonunda hakim karşısına çıkarılmalısınız. Kişi hürriyeti ve güvenliğini güvence altına alan Anayasanın 19. maddesi uyarınca belirtilen sürelerin sonunda hakim kararı bulunmadan hiçbir koşulda özgürlüğünüz kısıtlanamaz.

Gözaltında susma hakkınız, yakınlarınıza durumu bildirme hakkınız, avukat isteme hakkınız, avukatınızı bekleyene kadar herhangi bir kolluk kuvvetine kimlik bilgileri dışından bilgi vermeme hakkınız,  lehinize olan delillerin toplanmasını talep etme ve aleyhinize olan delilleri reddetme hakkınız bulunmaktadır. 

Talebiniz üzerine bulunduğunuz ildeki yekili baro, vekaletname ve herhangi bir ücret istemeksizin avukat yardımında bulunacaktır. Eğer 18 yaşından küçükseniz, sağır ya da dilsizseniz veya kendinizi savunamayacak derecede malulseniz talebiniz olmadan avukat yardımı yapılması zorunludur. 

Gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet Savcısı’nın yazılı emrine karşı itiraz hakkınız bulunmaktadır. Serbest bırakılmayı sağlamak için bizzat ya da avukatınız, eşiniz veya birinci ve ikinci dereceden akrabalarınız aracılığıyla Sulh Ceza Hakimine başvurabilirsiniz. Başvurunuz 24 saat dolmadan sonuçlandırılmalıdır.

Gözaltı sürenizin dolması veya Sulh Ceza Hakiminin kararı üzerine serbest bırakıldıktan sonra yakalanmanıza neden olan fiille ilgili yeni deliller elde edilmedikçe ve Cumhuriyet Savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalanma işlemi uygulanamaz.

Gözaltına alındığınızda Emniyet Müdürlüğü'nde, Cumhuriyet Savcısının emri ile ifadeniz alınacaktır. İfadenizi vermeden önce avukatınızı bekleme hakkınız vardır. Avukatınızla her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşme hakkınız vardır. Beyanlarınızın birebir ifade tutanağına geçirilmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle bu hususun kontrolü için avukat eşliğinde ifade vermeniz daha uygun olacaktır. Özgür iradenizle ifade vermenizi engelleyici ve beyanlarınızın içeriğini etkileyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahalelerde bulunulamaz, suçtur. Gözaltında, ifadeniz de dahil hiç bir tutanağı okumadan imzalamayın. Gerçeği yansıtmadığını düşündüğünüz hiç bir tutanağı imzalamak zorunda değilsiniz. Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmanız halinde, "serbest bırakılma tutanağı" hazırlanmalıdır. Bu tutanağını mutlaka isteyin.

Savcılığa çıkartıldığınızda, eğer baskı ile kabul ettirilmiş ise emniyette verdiğiniz ifadenizi reddetme hakkınız vardır. Gözaltında işkence ya da kötü muameleye maruz kaldıysanız; bunu mutlaka tüm ayrıntıları ile Cumhuriyet Savcısına anlatmalı ve ifadenizde yer alması için ısrarlı olmalısınız.

Sorgu hâkimliğinde, eğer baskı ile kabul ettirilmiş ise Emniyet Müdürlüğü'nde verdiğiniz ifadenizi ve Cumhuriyet Savcılığı'nda verdiğiniz ifadenizi reddetme hakkınız vardır. Gözaltında maruz kaldığınız işkence ya da kötü muameleyi sorgu hakimliğinde de mutlaka tüm ayrıntıları ile anlatmalı ve ifadenizde yer alması için  ısrarlı olmalısınız. Bu süreç boyunca barodan talep edeceğiniz avukat sizin için ücret almaksızın haklarınızı gözetecektir.

Yakalama ve gözaltı sırasında şiddete maruz kalan bir kişi serbest bırakıldıktan hemen sonra ve derhal doktor raporu alıp, şiddete uğradığını kanıtlamalıdır. Doktor raporu dışında kişinin şiddete uğradığını kanıtlayan belge, fotoğraf veya video gibi herhangi bir kanıt varsa bunların sonraki yargı aşaması için saklanması gerekmektedir. Bu gibi olayların olması halinde olay yerini tam olarak aklınızda tutun, mobese kamera görüntüleri, plaka, kask numarası ve civardaki görgü şahitlerine ihtiyaç olacaktır. Cep telefonunuz veya fotoğraf makineniz ile olayın ses ve görüntülerini kaydedin. Yaralama veya ölüme sebep olan gaz fişeği veya benzeri bir malzemeye tesadüf edip delil olarak almak istediğinizde üzerindeki olası parmak izi veya genetik izlerin başkalarınınki ile karışmaması için doğrudan elinizle tutmayın, izlerin silinmemesine özen gösterin.

Yakalama sonrasında kötü muamele, darp, yaralama durumunun tespiti için resmi sağlık kuruluşuna götürülen kişi gözaltı süresi bitiminde de, gözaltı süresi boyunca kötü muamele, işkence, cebir, darp gibi muameleler görüp görmediğinin tespiti için, gözaltı süresinin bitimiyle tekrar Adli Tabipliğe götürülür.

Sağlık raporu, talep ettiğiniz bir hastaneden değil, resmi sağlık kuruluşlarından alınır. Yakalama veya gözaltı esnasında darp ve kötü muameleye uğramışsanız ve vücudunuzda buna bağlı olarak izler oluşmuş ise sağlık raporunda mutlaka belirtilmelidir. Hekim ile yalnız kalmanız ve muayenenin hekim hasta ilişkisi çerçevesinde yapılması esastır. Muayene sırasında gecikmeye neden olmamak kaydıyla, barodan talep ettiğiniz avukat da hazır bulunabilir. Sağlık raporundan bir nüsha tarafınıza verilmelidir. Vücudunuzda var olan darp izleri, morarmalar, kırıklar sağlık raporunda belirtilmemiş ise salıverilme durumunda istediğiniz özel ya da kamu sağlık kuruluşundan rapor almanızda fayda vardır. Bu belgeler yargı aşamasında önemli delil vasfı taşımaktadır.

Eğer haksız yere yakalanarak gözaltına alındıysanız, buna sebep olanlar hakkında şikayetçi olma ve tazminat davası açma hakkınız vardır. Ayrıca yakalama sırasında ve gözaltındayken şiddete uğradıysanız, işkence veya kötü muamele gördüyseniz bu nedenlerle Cumhuriyet Savcılıklarına ve mahkemelere başvurarak sorumluların cezalandırılmasını, maddi-manevi tazminat ödemelerine karar verilmesini talep edebilirsiniz. Bu davaları idare mahkemelerinde idari kurumların "hizmet kusuru" nedeniyle tazminat davası olarak açabileceğiniz gibi,  sorumluların cezalandırılmaları için Cumhuriyet Savcılıklarına şikayette bulunabilir, adli yargıda tazminat davası açabilirsiniz.